Bu Blogda Ara

28 Nisan 2014 Pazartesi

Ağız ve diş sağlığı ile ilgili doğru sanılan 10 yanlış!

Aman dikkat! Ağız ve diş sağlığı ile ilgili toplumda pek çok yanlış bilgi doğru sanılıyor...


DİŞ HEKİMLİĞİ PUANLARI


 DİŞ HEKİMLİĞİ DÜŞÜNÜNLER PUANLAR HAKKINDA                                         BİLGİLENDİRME

DİŞ HEKİMLİĞİ MESLEĞİ

BİRAZ DA DİŞ HEKİMLİĞİ MESLEĞİNDEN BAHSEDELİM
Diş sağlığının korunması, diş ve ağız boşluğu hastalıklarının tedavisi için gerekli çalışmaları yapan kişidir.
GÖREVLER
- Hastanın şikayetlerini dinleyip, dişlerini muayene eder,
- Gerekirse röntgen filmi çeker, inceler ve hastalığı teşhis eder,
- Tedavisi olanaklı olan dişleri tedavi eder, tedavisi olanaklı olmayan dişleri çeker, - Apseli diş için reçete yazar,
- Çekilmiş dişlerin yerine köprü ve protezle yenilerini takar,
- Kanal tedavisi yapar,
- Ağız ve diş eti hastalıklarını tedavi eder,
- İnsanlara, ağız sağlığı ve temizliği konularında bilgi verir, önerilerde bulunur.
KULLANILAN ALET VE MALZEMELER
- Fotey (dişçi koltuğu),
- Davye (dişçi kerpeteni),
- Diş temizleme aletleri, diş çürüğünden koruyucu maddeler,
- Dolgu maddeleri (simen, porselen),
- Anestezi solüsyonu (tedavilerde acıyı duymayı önleyen sıvı).
MESLEĞİN GEREKTİRDİĞİ ÖZELLİKLER
Diş hekimi olmak isteyenlerin;
- Üst düzeyde genel yeteneğe,
- Şekil ve uzay ilişkilerini görebilme,
- El ve parmakları ustalıkla kullanabilme yeteneğine sahip,
- Fizik, kimya özellikle biyoloji konularına ilgili ve bu alanda başarılı,
- Hoşgörülü, sabırlı, dikkatli ve sorumluluk sahibi,
- Estetik anlayışı yüksek kimseler olmaları gerekir.
ÇALIŞMA ORTAMI VE KOŞULLARI
Diş hekimleri hastanelerde, dispanserlerde veya özel muayenehanelerde görev yaparlar. Görev ortamı çok temiz ve biraz ilaç kokuludur. Diş hekimleri sürekli ayakta çalışırlar ve çalışırken hastalar ve hasta yakınları ile sürekli etkileşim halindedirler.
ÇALIŞMA ALANLARI VE İŞ BULMA OLANAKLARI
- Diş hekimleri, hastanelerde, özel kliniklerde, muayenehanelerde çalışırlar. Zaman zaman okul, köy ve mahallelerde diş sağlığı taramalarında da bulunabilirler.
- Kendi muayenehanelerini açabilirler.
MESLEK EĞİTİMİNİN VERİLDİĞİ YERLER
Mesleğin eğitimi, liseden sonra Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) ile girilen çeşitli üniversitelerin “Diş Hekimliği” fakültelerinde verilmektedir.
MESLEK EĞİTİMİNE GİRİŞ KOŞULLARI
Bu bölümlere girebilmek için Öğrenci Seçme Sınavı’nda (ÖSS) yeterli “Sayısal (SAY)” puan almak gerekmektedir.
EĞİTİMİN SÜRESİ VE İÇERİĞİ
Mesleğin eğitim süresi 5 yıldır. Mesleki eğitim kuramsal ve uygulamalı olarak yapılmaktadır. Temel fen derslerinden başka; Biyokimya, Protez, Deontoloji (hekimliğin kuralları, görevleri), Periodontoloji (etkin ağız bakımı), Ortodonti (diş ve çene düzensizlikleri), Pedodonti (çocuk dişleri tedavileri, sürekli dişlerin gelişimi), Ağız-Diş-Çene Hastalıkları ve Cerrahisi gibi dersler verilmektedir. Eğitim, uygulama ağırlıklı olup, fakülte kliniklerinde hastaların diş tedavilerini ve protez dişlerinin yapımını içerir.
MESLEKTE İLERLEME
Diş tedavi hastanelerinde servis şefi, başhekim yardımcısı, başhekim olabilirler. Fakültede araştırma görevlisi olarak çalışıp doktora yapabilirler. Yardımcı doçent, doçent, profesör unvanlarına yükselebilirler. BENZER MESLEKLER: Diş teknisyenliği, tıp doktorluğu.
BURS, KREDİ VE ÜCRET DURUMU
- Eğitim süresince öğrenciler şartları uygunsa Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun öğrenci kredisinden, çeşitli kamu ve özel kurum ve kuruluşların verdiği burslardan yararlanabilirler.
- Meslekte kamu kuruluşlarında çalışanlar sağlık hizmetleri sınıfından ücret alırlarken, özel muayenehaneleri olanların geliri hasta yoğunluğuna göre değişir.
DAHA AYRINTILI BİLGİ İÇİN BAŞVURULABİLECEK YERLER
- İlgili eğitim kurumları,
- Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü Ankara Meslek Danışma Merkezi,
- Bünyesinde Meslek Danışma Merkezi bulunan Türkiye İş Kurumu İl Müdürlükleri.

DİŞ RESİMLERİ:)))




27 Nisan 2014 Pazar

AĞIZ KANSERLERİ

AĞIZ KANSERLERİ
Ağız kanserlerinin sıklığı ve ciddiyeti ağız kanserlerinin çoğunluğu 45 yaşın üzerinde ortaya çıkar ve erkeklerde oluşma olasılığı kadınlara oranla 2 kat fazladır.
Ağız kanserlerinin oluştuğu bölgeler sıklıkla; dil, ağız tabanı, dil köküne yakın yumuşak damak alanları, dudaklar ve dişetleridir. Ağız kanserleri erken dönemde teşhis edilerek tedavi sağlanmazsa yayılarak sürekli ağrı, fonksiyon kaybı, tedavi sonrası düzeltilmesi mümkün olmayan yüz ve ağız deformiteleri, hatta ölümlere neden olabilir. Dişhekimine düzenli aralıklarla gidilmesi ağız kanserlerinin erken dönemde yakalanması açısından da önemlidir.
Ağız kanserlerinin nedenleri nelerdir? 

Ağız kanserlerinin kesin nedeni tam olarak bilinmez. Bununla beraber, tütün ürünleri, alkol ve bazı besinlerdeki karsinojen maddeler ve özellikle ağız dışı bölgelerde (dudak gibi) fazla güneş ışığına maruz kalınması gibi faktörlerin kanser riskini arttırdığı bilinmektedir. Genetik yatkınlık da ağız kanserleri için risk faktörleri arasındadır.
Ağız kanserlerinin muhtemel belirtileri;   
·  Ağız içinde veya etrafında beyaz veya kırmızı renkli alanlar
·  Ağız içinde hassas, tahriş olmuş, kabarık veya kalınlaşmış alanların olması
·  Ağızda veya boğazda tekrarlayan kanamalar
·  Seste boğukluk veya boğazda yutulamayan cisim hissi
·  Çiğneme ve yutma güçlüğü
·  Dil ve çene hareketlerinde zorlanma
·  Dil veya ağızın diğer bölgelerinde his kaybı, uyuşukluk
·  Alt veya üst çenede meydana gelen şişlikler ve bunun sonucu mevcut protez uyumunun bozulması
·  Ağız kanseri lezyonları başlangıç döneminde ağrısızdır ve bu nedenle de ihmal edilebilirler.  Kanser ilerleyerek sağlıklı ağız dokularında harabiyet oluşturdukça ağrı şikâyeti de başlar. Kişinin ağız kanserini fark etmesi güç olabilir. Erken tanı için en ufak bir değişiklikte  dişhekimine gidilmesi son derece önemlidir. Ayrıca düzenli dişhekimine gitme alışkanlığı erken tanıda önemli rol oynar.
Ağız kanseri riskinin azaltılması;
·  Sigara, sigar, pipo gibi tütün ürünlerinin kullanmayınız, tütün çiğnemeyiniz
·  Alkol kullanıyorsanız, aşırıya kaçmayınız
·  Hem alkol hem de tütün ürünlerini kullanan kişilerde ağız kanseri riski alkol ve tütün ürünlerini kullanmayan kişilere göre 15 kat artmıştır
·  Meyva ve sebzeden zengin diyetle besleniniz (araştırmalar bu tür diyetin ağız kanseri riskini azaltabileceğini ileri sürmektedir)
·  Düzenli olarak dişhekimine gitmeyi ihmal etmeyiniz.

Diş dostu olarak kabul edebileceğimiz gıda maddeleri hangileridir?

Diş dostu olarak kabul edebileceğimiz gıda maddeleri hangileridir?
Diş dostu olarak kabul edilen kabul edilen gıda maddelerinin başında proteinler gelir. Vücudumuzun temel yapı taşını oluşturan bu maddeler hem dişlerin gelişimi sırasında, hem de dişler sürdükten sonra diş sağlığı açısından da mutlaka tüketilmesi gereken gıda maddeleridir.
Yüksek protein içeriğinin yanı sıra diş sağlığındaki önemi açısından peynir özellikle şekerli gıda tüketimi sonrası şiddetle tavsiye edilen bir besindir.
Yer fıstığı da içeriğindeki fosfat nedeniyle çerez türü yiyecekler arasında diş dostu olarak nitelendirilen bir besindir.
Rafine edilmemiş hububat (beyaz undan yapılmış ekmek yerine kepekli esmer ekmek) diş sağlığı açısından tercih edilmelidir.

25 Nisan 2014 Cuma

DİŞ MORFOLOJİSİ HAKKINDA FİKİR EDİNELİM

    DİŞ MORFOLOJİSİ HAKKINDA FİKİR EDİNELİM












   

HEPİMİZİN MERAK ETTİĞİ ŞEYLERDEN BİRİ İmplant

HEPİMİZİN MERAK ETTİĞİ ŞEYLERDEN BİRİ
İmplant
implantKaybedilen dişlerin yerine küçük bir cerrahi işlemle yerleştirilen yapay biometaryellerdir.Bu biometaryeller titanyumdur. Titanyumun en önemli özelliği ise uygulanan dokuya çok yüksek bir oranda uyum sağlamasıdır.
İmplant uygulamasındaki en büyük avantajlardan birisi bu uygulama yapılırken herhangi bir sağlam doku zarar görmemesidir.
Klasik protez sistemlerinde sağlam doku zarar görebilir. Ancak implant uygulamalarında bu sorun yaşanmaz. Ayrıca implant; hasta konforu açısından doğal dişlerden sonra en üst seviyede rahatlık sunar.
İmplant uygulamasında hastanın genel sağlık durumu elverdiği müddetçe 18-20’dan itibaren başlayarak her yaş grubuna uygulanabilir.
İmplantın anında uygulanabildiği vakalar olduğu gibi 2 – 4 ay arası beklenilmesi gereken vakalar da vardır. Bu hastanın genel durumuyla birebir ilgilidir.

DİŞ ÇÜRÜĞÜ ÖNLENEBİLİR Mİ?

DİŞ ÇÜRÜĞÜ ÖNLENEBİLİR Mİ?
Ağızda bulunan bakterilerden oluşan bakteri plağı, şekerli ve unlu yiyeceklerin ağızda kalan artıklarından asit oluşturuyor. Bu asitler, dişlerin mineral dokusunu eriterek dişin dış tabakası denilen minenin bozulmasına ve sonuçta da dişte oyulmalarla seyreden çürüğe neden oluyor. Çürük, karbonhidratlı ve şekerli yiyeceklerin sık tüketilmesi, kullanılan suyun florür oranının çok düşük olması, genetik faktörler ve tükürük akışının azlığı nedenleriyle oluşuyor. Diş çürüklerine mahkûm muyuz? Elbette önlem alabiliriz. Çürüğün önlenmesinde en etkin yol, kahvaltıdan sonra ve yatmadan önce dişlerin fırçalanması ve her gün diş ipliğinin düzenli kullanılması. Yiyecek artıkları en çok dişlerin çiğneme yüzeylerindeki girintilerde ve dişlerin birbirine değdiği ara yüzeylerde biriktiği için, küçük başlı diş fırçaları seçilmeli. Dişlerin iç, dış ve çiğneyici yüzeyleriyle dilin üstü fırçalanmalı ve ara yüzeylerde diş ipliği kullanılmalı. Fırçalar, orta derecede sert ya da yumuşak kıllı olmalı ve aşındıkça değiştirilmeli. Diş macunu, çürüğü önleyebilen bir madde olan florür içermeli. Şekerli yiyecekler ana öğünlerde tüketilmeli, yemek aralarında bir şey yenmemen. Düzenli olarak diş hekimine gidilmeli. Ayrıca sıcak ve soğuğa duyarlı dişler ya da ağrılı dişlerde veya tebeşirimsi renkte olan başlangıç çürüklerinde, kahverengi renklenmeler ve oyuklar gibi durumlarda vakit geçirilmeden hekime başvurulmalı.

DİŞ ETLERİM SAĞLIKLI MI?

DİŞ ETLERİM SAĞLIKLI MI?
Ağızda sürekli kötü bir koku varsa-, diş etleri fırçalama sırasında kanıyorsa-, kırmızı, şiş, hassassa ve dişlerden kolaylıkla ayrılabiliyorsa-, dişler ve diş etleri arasında iltihabi akıntı varsa-, dişler sallanıyor veya giderek birbirinden uzaklaşı-yorsa-, ısırırken alt ve üst dişler yer değiştiriyorsa-, eski protezler kullanılamıyorsa dikkat! Bir diş eti sorununuz var. Ama hiç belirti vermeden ileri safhalara ulaşan diş hastalıkları da mevcut. Böyle bir ihtimali de dikkate alarak düzenli aralıklarla diş hekimine gitmek gerekiyor. Her zaman olduğu gibi erken teşhis, kolay tedavi demek. Sağlıklı diş etleri ise gül kurusu pembe renkte, kanamasız, alttaki dokulara sıkıca yapışık, yüzeyleri pürtüklüdür. Yetersiz ağız bakımı bu yapının bozulmasına, diş eti hastalığına neden oluyor. Diş eti ve dişleri destekleyen diğer dokuların iltihaplanması sonucu gelişen diş eti hastalıkları, diş kaybının en önemli nedenlerinden. Peki diş eti hastalığı nasıl ortaya çıkıyor? En önemli nedeni, 'bakteriyel diş plağı' denilen, dişler üzerinde biriken yapışkan ve renksiz tabaka. Plak, diş taşı veya tartar olarak bilinen düzensiz yüzeyli bir yapıya dönüşüyor, hastalık ilerledikçe bakterilerin kemiğe kadar ilerlemesiyle birlikte dişi destekleyen kemikte yıkım oluşuyor. Tedavi edilmezse diş sallanmaya başlıyor. Oysa günlük fırçalama ve diş ipliği kullanımı dişleri bu plaktan arındırabiliyor. Diş eti hastalığını önlemenin en önemli ve en temel yolu, diş fırçalama ve diş ipi kullanımına gösterilen özen. Ayrıca diş hekiminin uygun gördüğü aralıklarla kontrole gidilerek ağız bakımının yeterli olup olmadığı kontrol edilmeli ve oluşan diş taşları temizlenmeli. Daha ilerlemiş vakalar cerrahi tedaviyi gerektirebilir. Diş taşı temizliğiyle ulaşılamayan derin bölgelerdeki eklentiler ve iltihabi dokular temizlenerek dişetine yeni bir form verilir.

Diş Sağlığı ve Önemi

Diş Sağlığı ve Önemi
dis-hekimi
Diş ve diş eti hastalıkları ülkemizde ve dünyada en önemli sağlık sorunları arasındadır.
Ancak hayatı doğrudan tehdit etmediği için gereken önem verilmemektedir.

Kalp sağlığınıza çok önem veriyorsunuz. Düzenli olarak spor yapıyor, yediklerinize dikkat ediyor, sağlıklı besleniyorsunuz. Peki bu özen sizi kalp hastalıklarından koruyacak mı? Cevap, ne yazık ki 'hayır'. Hiç beklemediğiniz bir şekilde, adeta sırtınızdan hançerlenebilirsiniz. Çünkü ağız ve diş sağlığınızdaki bir aksaklık, başlı başına kalp ve damar sağlığınızı etkileyebilir.
'Ağız ve diş sağlığıyla ilgili sorunlar ülkemizdeki en önemli halk sağlığı sorunları arasındadır. Sağlık Bakanlığı verilerine göre ağız, diş ve diş eti hastalıkları nüfusun yüzde 96'sını etkiliyor. Bugüne kadar yapılan ağız ve diş sağlığı taramalarında ortaya çıkan sonuç, ağız ve diş sağlığının yüzde 85 oranında bozuk, hastalıklarının yaygın olduğu ve ülke ekonomisine zararının yüksek rakamlara ulaştığı yolunda. Bakanlığın 1987-88 yılları arasında yaptığı araştırmaya göre ülkemizde sabit proteze başlama yaşı 18-20, total proteze başlama yaşı ise 25. ¦ Bu duruma, ağız ve diş sağlığı konusunda yeterince bilinç oluşturulamaması yol açıyor. Bakanlık, boyutları günden güne büyüyen soruna verdiği önem çerçevesinde ağız ve diş sağlığı hizmetlerinin tüm ülke geneline yayılmasını hedefliyor